-Bir Batu ANADOLU yazısı-
Dünya Kupası finalleri denince akla ilk gelenler futbolcular, teknik direktörlerdir ama ev sahipleri bazı istisnalar dışında nedense unutulur. Unutulmaz finallere sahne olan stadyumlardan bazıları zamanla tarih sahnesinden çekilmişse eğer, bize de iade-i itibar düşer.
Stadio Nazionale PNF
1911 yılında mimar Marcello Piacentini tarafından tasarlanan stadyum, 1927 yılında yenilenmekle kalmaz; Ulusal Faşist Partisi’nin adını taşımaya başlar. 1928’deki resmi açılışında İtalya, Macaristan’ı mağlup ederken Roma-Lazio derbisinin de yeni adresi belli olmuştur. Helenistik modelden esinlenilmesine (U şeklindeki yapısı) ve atletizme uygunluğuna rağmen stadyumun şöhreti 1934 Dünya Kupası’na dayanır. İtalya burada önce ABD’yi 7-1 mağlup eder, finalde ise yine Macaristan’ı yine devirir. Sadece kupanın değil faşizmin de simgesi haline gelen stadyum, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra üvey evlat muamelesi görür. Geçmişin izlerini silmek için Superga faciasında ölen Torinoluların anısına Büyük Torino Stadyumu adını alır ama yeterli olmaz. 1953’te kapısını kilit vurulur, 1957’de ise yıkılır. Yerine yapılan Flaminio Stadyumu, 1960 Roma Olimpiyatları’na ev sahipliği yapsa da yamalı bohçadan öteye gitmez.
Wankdorf Stadium
4 Temmuz 1954 tarihi, Helmut Rahn’ın füzesinin Muhteşem Macarlar’ı yıkıp Almanya’yı yeniden dünya futboluna kazandırdığı “Bern Mucizesi” ile hatırlanır. Şehre verilen paye, finalin oynandığı stadyumu gölgede bırakır. 1925 yılında açılan Wankdorf Stadyumu, artan taraftar sayısı nedeniyle defalarca yenilenir. 1954 Dünya Kupası’nda 56 bin kapasiteli haliyle altın çağını yaşar. Türk Milli Takımı da Almanya’ya 4-1 yenildiği maçta bu stadyumun çimlerinde mücadele etmiştir. 1961 ve 1989’da iki Avrupa Kupası finaline daha sahne olsa da yeni milenyum Wankdorf için pek hayırlı başlamaz. İsviçre Ligi’nin basit bir maçından sonra tarihe karışır. 2005’te yerine açılan Stade de Suisse ise Wankdorf kadar görkemli maçlara ev sahipliği yapamayacaktır.
Råsunda Stadium
Råsunda Stadyumu 1910’da inşa edilmiş olsa da dünyaca tanınması 1958 yılını bulur. İsveç’te düzenlenen Dünya Kupası’nda 27 bin kişilik kontenjanıyla hazır ve nazır bulunan stadyum, bir efsanenin doğuşuna sahne olur. Edson Arantes do Nascimento ya da kısaca Pele isimli Brezilyalı genç; önce Fransa’ya, ardından finalde ev sahibi İsveç’e karşı sergilediği futbola rağmen stadyumun uğurunu bozamaz. Uzun süre Milli Takım’ın kalesi olur, Queen’i ağırlamaktan da geri kalmaz. 1995’te Kadınlar Dünya Kupası finaline ev sahipliği yapması ile hem erkekler hem de kadınlar finalinin oynandığı iki stadyumdan biri olur. (Diğeri Rose Bowl) 2006’da yetersiz kaldığı düşüncesiyle yıkılmasına karar verilir. 2012’de aynı bölgede “Friends Arena” isimli bir İsveç bankası stadyumu kurulur. Play-off’ta elenerek 2014 Dünya Kupası’nı kaçıran Milli Takım, Råsunda’nın ahını mı almıştır bilinmez.
0
0
0
0
0
