1960’ta UEFA tarafından düzenlenmeye başlanıp 38 sezon devam eden Kupa Galipleri Kupası’nı birçok farklı takım kazandı ama hiçbiri üst üste kazanma başarısı elde edemedi. Üstelik kazandıkları sezonun hemen ardından tekrar final oynamayı başaranlar olsa bile…
İlk 3 Kupa İlk 2 İmkan
UEFA tarafından düzenlenen ilk Kupa Galipleri Kupası 1960-61 sezonuna denk geliyordu. Doğu Almanya ile Batı Almanya’nın ayrı ayrı takımlar tarafından temsil edildiği yıllardı. Katılımcı 10 takımın arasından finale kalan iki takım ise İskoçya temsilcisi Rangers ile İtalya temsilcisi Fiorentina’ydı. Tarihin ilk Kupa Galipleri Kupası bir başka farklılığı da sahipti. Finalinin çift maç üzerinden oynandığı tek Kupa Galipleri Kupası sezonu da 1960-61 sezonu olacaktı. 17 Mayıs 1961’de Glasgow’daki ilk maçta konuk ekip Fiorentina golcü oyuncusu Luigi Milan’ın iki golüyle galip gelen taraftı.10 gün sonra Floransa’daki rövanşın 12. dakikasından yine sahne Luigi Milan’ındı. Onun golüyle öne geçen Mor Menekşeler, Alex Scott ile beraberliği sağlayan Rangers’a ikinci maçta da mağlubiyeti tattıracak golü İsveçli orta saha Kurt Hamrin ile 86. dakikada buldu. İki maçtaki toplam 4-1’lik skor Fiorentina’yı tarihin ilk Kupa Galipleri Kupası şampiyonu yaptı. İkincisi için yeni bir sezon başlıyordu.
1961-62 sezonunda ön eleme turuna katılan 14 takımdan rakiplerini eleyen 7 tanesi, 1. tura katılmayı ön eleme oynamadan hak etmiş 11 takıma katılınca 16 ekiplik yeni Kupa Galipleri Kupası sezonu başlamış oldu. Önceki yılın şampiyonu Fiorentina finale giden yolda Rapid Wien, Dynamo Zilina ve Ujpest Dozsa’yı eledi. İlk sezondan farklı olarak final bu kez tek maç üzerinden oynanacaktı ve Can Bartu’nun da mor formayı giyeceği maçta rakip Atletico Madrid’di. Ancak uzatmaların ve seri penaltı atışlarının olmadığı zamanlardı ve maç 1-1 eşitlikle sona ermişti. Tekrar maçı ise bu maçtan yaklaşık 4 ay sonra Stuttgart’ta oynandı. Karşılaşmanın başında Miguel Jones ile öne geçen Atletico Madrid bu üstünlüğü maç sonuna kadar artırarak sürdürdü ve mücadeleyi 3-0’lık skorla kazanmayı başardı. Tıpkı kupanın ilk sahibi Fiorentina gibi ikinci kazananı Atletico Madrid de tekrar maçı 4 ay sonra oynandığı için artık içine girmiş oldukları yeni sezonda da bu kupayı kazanmayı hedefliyordu.

Can Bartu’lu Mor Menekşeler
1962-63 sezonunda ön eleme oynamadan kupaya dahil olan Atletico Madrid; Hibernians, Botev Plovdiv ve Nuremberg’i sırasıyla eleyip finalde Tottenham’ın rakibi oldu. Kupayı ikinci kez kazanmak isteyen İspanyollara, İngilizlerin cevabı “O bi’ kere olur” olacaktı. 15 Mayıs 1963’te Rotterdam’da oynanan finali 5-1 kazanan Tottenham maçın başından sonuna kadar skorda da oyunda da üstün olan taraftı. Sonraki sezon Tottenham’ın finale yükselememesiyle kupanın ilk üç sezonunda kazananın sonraki yıl finale yükselmesi geleneği sona erdi. Ve doğal olarak kupayı üst üste iki kez kazanamama laneti başlamış ve devam etmiş oldu.
Kiralık Katil Magdeburg
1972-73 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda ülkemizin temsilcisi Ankaragücü olmuştu. Temsilcimiz 1. turdaki rakibi Leeds United ile Ankara’daki maçta 1-1 berabere kalmayı başarsa da deplasmanda alınan 1-0’lık mağlubiyet Ankaragücü’nün kupadan elenmesi Leeds United’ın ise finale yürüyüşünün başlangıcı demekti. Selanik’teki finalde onları bekleyen takım ise kupayı daha önce kazanmayı başarmış olan Milan’dı. Tartışmalı hakem kararlarının damga vurduğu maçta kazanan Luciano Chiarugi’nin 5. Dakikada attığı golle Milan oldu. Leeds cephesi maçın ardından karşılaşmanın başka bir hakemle tekrar edilmesini talep etse de bu istek UEFA tarafından kabul görmedi. Kupayı ikinci kez kazanan Milan’ın yeni hedefi iki kez üst üste kazanmak olacaktı.
1973-74 sezonundaki Kupa Galipleri Kupası finalinde Milan’ın rakibi Doğu Almanya temsilcisi Magdeburg’du. Kupaya ilk olarak 1964-65 sezonunda katılan Magdeburg’un UEFA organizasyonlarındaki ilk rakibi Galatasaray’dı ve iki maçta da alınan 1-1’lik eşitlik üçüncü maçta da değişmeyince kazananı belirlemek için para atışı yapılmış, turu geçen taraf Galatasaray olmuştu. 64-65 sezonundaki şanssızlığı 73-74 sezonunda şansa dönüşen Magdeburg finalde yer almakla yetinmemiş; önceki sezonun şampiyonu Milan’ı 2-0 yenerek kupanın yeni sahibi olmuştu. Bu galibiyetle Milan’a üst üste iki şampiyonluk imkanı vermediği gibi Doğu Almanya kulüplerinin Avrupa kupalarındaki ilk ve tek zaferine de imza atmış oldu.

1974 Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan Magdeburg takımı.
3 Finale Anderlecht Ambargosu
1975 ile 1978 yılları arasında Kupa Galipleri Kupası’nda Anderlecht üç kez final oynayıp iki tanesi kazanmayı başarmıştı. Eğer kaybettikleri final bu üç finalin ortasında olan olmasaydı şu an bu yazı yazılıyor olmazdı. Ne yazık ki Anderlecht 75-76 sezonunda West Ham United’I 4-2 yense de 76-77 sezonunda Hamburg’a 2-0 mağlup olarak kupanın iki yıl üst üste kazanılmaması serisini devam ettirmişti. Bir sonraki sezonun Kupa Galipleri Kupası finalinde Austria Wien’i 4-0 yenen Anderlecht üst üste değilse de kupaya ikinci kez sahip oldu. Bu üç finalde de forma giyen Hollandalı golcü Rob Rensenbrink kazanılan iki kupaya da attığı ikişer golle etki etmişti. Onun sessiz kaldığı maçta ise Hamburg galip gelip Anderlecht’in üst üste iki değil belki de üç kez kazanmasını engellemiş oldu.

1988 Kupa Galipleri Kupası galibi Mechelen. Ayaktakiler: Graeme Rutjes, Geert Deferm, Eli Ohana, Michel Preud’Homme, Piet Den Boer, Erwin Koeman, Bottom / Oturanlar: Pascal De Wilde, Marc Emmers, Leo Clijsters, Koenrad Sanders, Wim Hofkens
Mechelen Sürprizi
1986-87 sezonunda Türkiye’nin Kupa Galipleri Kupası’ndaki temsilcisi Bursaspor olmuştu. 1. turdaki rakibi Ajax’a her iki maçta da gol atamayarak elenen temsilcimiz Hollandalıların final yoluna giderken tırmandıkları ilk basamak olmuşlardı. Ardından sırasıyla Olympiakos, Malmö ve Real Zaragoza’yı eleyen Ajax’ın finaldeki rakibi ise Doğu Almanya temsilcisi Lokomotive Leipzig’di. Atina Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan finali Cruyff’un öğrencileri Kaptan Van Basten’in golüyle 1-0 kazanmayı başardı. 87-88 sezonunda başarısını devam ettiren Ajax, bu kupadaki yarı final rövanş maçına kadar oynadığı 7 karşılaşmanın tamamında kalesini gole kapatıp, üstün bir performansla finale yükseldi. Finaldeki rakip ise sürpriz bir şekilde Belçika temsilcisi Mechelen’di. Tahmin edebileceğiniz gibi kazanan Mechelen oldu. Wim Hofkens, Graeme Rutjes, Erwin Koeman’la birlikte Mechelen’in 4. Hollandalısı Piet den Boer’ın 53. dakikada attığı gol Hollanda ekibini üst üste kazanılacak Kupa Galipleri Kupası’ndan etti.
Zaragoza, Arsenal’a; Arsenal, Parma’ya
1992-93 sezonunda yine bir Belçika temsilcisi Royal Antwerp Kupa Galipleri Kupası’nda sürpriz bir şekilde final oynamak başarısı elde etmişti. Rakibi ise tarihinin en başarılı dönemlerinin henüz başında olan Parma’ydı. 9. Dakikada Minotti’nin golüyle öne geçen İtalyanlara cevap 11. dakikada Belçikalı Francis Severeyns ile gelmişti. Ancak 30. dakikada Alessandro Melli ile tekrar öne geçen Parma, 84. dakikada Stefano Cuoghi’nin attığı golle skoru 3-1 olarak tayin edip Kupa Galipleri Kupası’nı da ilk kez müzesine götürme hakkı kazanmıştı. Peki ikinci kere olabilir miydi? Hem de üst üste?
Sonraki sezon Parma’nın yine bu kupanın finalinde yer aldığını tahmin etmek zor değil ama Real Madrid, Paris Saint-Germain, Benfica, Ajax gibi takımların yer aldığı turnuvada finale gelmek Parma için büyük bir başarıydı. Rakip ise bir başka güçlü takım Arsenal’di. 13 Mayıs 1994’te Kopenhag’da oynanan mücadelenin galibi tabii ki Parma değildi. Alan Smith’in golüyle Arsenal bu kupaya ilk kez sahip olmuş oldu. Ancak yeni sezonda ikinci kez ve üst üste kazanan ilk takım olmayı deneyeceklerdi.
1994-95 sezonunda İspanya’nın Kupa Galipleri Kupası’ndaki temsilcisi Real Zaragoza’ydı. Yarı finale kadar emin adımlarla gelen İspanyolların rakibi Londra temsilcisi Chelsea’ydi. İlk maçı 3-0 kazanan Real Zaragoza, deplasmanda 3-1 kaybetse de attıkları o tek golün avantajıyla finale yükselen taraf oldu. Yarı finaldeki diğer eşleşmede ise Londra’nın bir başka temsilcisi Arsenal, 3-2 sona eren iki maçın ardından seri penaltı atışlarını da 3-2 kazanarak üst üste ikinci kez finale yükselen taraf oluyordu. Ama tabii ki üst üste iki kez kazanan taraf olamadılar. Paris’te oynanan finalin normal süresi 1-1 eşitlikle geçildi. Bir kez daha Kupa Galipleri Kupası laneti devreye girdi ve uzatma bölümünde gol sesi 120. dakikada Zaragozalı Nayim’den geldi.
Son Deneme PSG’den
Bir sonraki sezon Brüksel’de oynanan finalde Avusturya temsilcisi Rapid Wien ile Fransa temsilcisi Paris Saint-Germain karşıya karşıya geldi. N’Gotty’nin 28. dakikada attığı gol kupanın ilk kez Paris’e gittiğinin habercisiydi. Ardından gelen sezonda ise PSG yine finaldeydi, kazananı da yine tek gol belirledi. Ama bu kupada üst üste iki kez zafer elde edilememesi laneti gereği kazanan Paris Saint-Germain değil Barcelona oldu. Ronaldo’nun penaltıdan attığı gol Barcelona’ya Kupa Galipleri Kupası zaferini 4. kez yaşatmış oldu.

1996’daki kupa, galibiyet golünü atan Ronaldo’nun ellerinde yükseliyor.
1996-97 sezonundaki bu finalin ardından iki sezon daha oynanan Kupa Galipleri Kupası’nı son kazanan takım Lazio oldu. Barcelona’nın 4; Chelsea, Milan, Dinamo Kiev ve Anderlecht ikişer kez kazandığı bu kupayı üst üste kazanan hiçbir takım olmadı. Üstelik kupayı kazanan takımlardan 8 tanesi bir sonraki sezon tekrar final oynama şansı elde etti ancak maçtan galip ayrılabilen olmadı. Çünkü “O bi’ kere olur.”