Seçilmesine rağmen Milli Takım’a alınmayan Beşiktaş’ın siyahi futbolcusu Fercani Bey’in hikayesi…
Geçtiğimiz günlerde Milan’ın Ganalı oyuncusu Boateng bir hazırlık maçında ırkçı sözlere mağruz kaldı. Bu yeşil sahalarda ne ilkti, ne de -maalesef- son olacak. Daha önce aynı şeyler İtalya’da Patrick M’boma’nın, İspanya’da Eto’nun, Rusya’da Hulk’un, İngiltere’de Welbeck’in başına geldi. Hatta bir dönem Beşiktaş’ın Çarşı grubu binlerce kilometre uzaktaki, İspanya’daki Eto’ya yapılan davranışı protesto etmiş ve İnönü tribünlerinde ‘Hepimiz Eto’yuz’ pankartı açmıştı.
Bu vakalar Soner Yalçın’ın ‘Siz Kimi Kandırıyorsunuz’ kitabındaki ‘Fercani zenci diye mi milli takıma alınmadı’ yazısında kaleme aldığı Fercani Bey’i akıllara getirir.
Beşiktaş’ın ünlü taraftar grubu Çarşı’nın kuruluşundan 52 yıl öncedir. Fercani Bey ya da soyadı kanunundan sonraki adıyla Fercani Şener, 1920’li yılların Beşiktaş kadrosunun en önemli topçularındandır. 1921-22 İstanbul Pazar Ligi’nde oynadığı 14 maçta mağlubiyet almadan şampiyon olan Beşiktaş’ın değişilmezlerindir. Aynı zamanda Türk futbolunun ilk siyahi futbolcularındandır, Fercani Bey.
Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla diğer Beşiktaş’lı sporcular gibi o da cepheye, Anadolu’ya koşar. Beşiktaş’ta hücum hattındaki mücadele azmini savaş alanlarında teğmen rütbesiyle gösterir.
Savaş bittiğinde o çok sevdiği futboluna ve Beşiktaş’ına geri döner. 1924’te Beşiktaş ile birlikte İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazanır. Beşiktaş’ta oynadığı 22 maçta 20 gol atarak o dönemin en iyi hücumcularından biri olduğunu kanıtlar. İlklerin içinde de yer alır. Tarih 28 Kasım 1924’ü gösterdiğinde, Taksim Stadı bir dostluk maçına ev sahipliği yapıyordur. O gün iki takımın tarihteki ilk karşılaşması, bir İstanbul derbisinin başlangıcıdır. Beşiktaş-Fenerbahçe. Fercani Bey de sahada yerini alır ancak takımının 4-0 yenilmesine engel olamaz.
Futbol sevgisinin yanında bir de askerlik sevgisi vardır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da askerliğe devam etmeye karar verir ama futboldan da kopamaz. Asker olduğu sırada Harbiye Spor Kulübü için mücadele ediyordur.
Türk İdman Cemiyetleri İttifakı, 1924 yılında Ankara’da yapılan bir genel kurul toplantısında ülke çapında bir şampiyona düzenleme kararı alır. Fercani Bey yeni takımıyla ilk Türkiye Futbol Şampiyonası’na katılır. Rakiplerini tek tek eleyen Harbiye yarı finalde Fercani Bey’in asıl takımı olan Beşiktaş ile eşleşir. Fercani Bey’in bir gol attığı maçta Harbiye, Beşiktaş’ı 2-0 yeniyor ve bir üst tura çıkıyordur. Finaldeki rakip ise Bahriye Spor Kulübü’dür. Onu da 1-0 yenen Harbiye, Türkiye Şampiyonu oluyordur. Kupa Fercani Bey’in ellerinde gökyüzüne yükselir.
Yeni kurulan bir devletin dünya sahnesinde kendini göstermesi gerekiyordu. Her alanda. Bu doğrultuda 1924 Paris Olimpiyatları’na katılma kararı alınır. 11 atlet, 3 bisikletçi, 2 halterci, 1 eskrimci, 5 güreşçinin yanında Türkiye Milli Futbol Takımı da ilk kez olimpiyatlarda yer alacaktır. Hemen bir İstabul Ligi Şampiyonası düzenlenir. Amaç Milli Takıma futbolcu seçmek. Maçlar sonucunda şampiyon Beşiktaş olur; forvetleri Fercani Bey de şampiyonanın en iyi futbolcusu. Turnuva bitmiş, milli takım kadrosu da belirlenmiştir. Siyahi topçu Fercani Bey’in de kadroda adının olması çok normaldir. Ama sonra ani bir kararla Fercani Bey, sessiz sedasız kadrodan çıkarılır. Çıkarılma nedeni, futbol tarihi üzerine kitaplar yazan Vala Somalı’nın ağzından Soner Yalçın’ın yazısında şöyle anlatılır: “Yıllar sonra Fercani Bey’e sordum; “Rengim siyah olduğu için beni kadrodan çıkardılar” dedi. “Olur mu canım böyle bir şey” dedim. O da, “Bana böyle açıkladılar” diye konuştu. Sordum, soruşturdum, doğruymuş!”
Fercani Bey pes etmez. Önce askerliğe devam eder. TSK içinde albaylığa kadar terfi eder. 1970 yılında ise Beşiktaş Divan Heyetine seçilir.
Yıllar geçti birçok siyahi oyuncu futbolumuza renk kattı. Kimisi gelip geçti, kimisi kaldı ve ‘Aurelio’ gibi milli formayı giydi. Birçoğu taraftarların sevgilisi oldu. En çok da Fercani Bey’in takımı Beşiktaş’ta. İngiliz Les Ferdinand, Fransız Pascal Nouma, Nijeryalı Daniel Amokachi, İzmirli Vahap Özaltay… Gelin, Fercani Bey’in başına gelenlerin hiç unutulmaması dileğiyle son sözü yine Çarşı grubuna bırakalım: “Siyahla beyaz ortak olmuş, Kartal’ın aşkı böyle doğmuş…”