Toprak Saha – Aylık retro futbol e-mecmuası
  • Zat-ı Muhteremler
  • An-ı Şahaneler
  • Yad-ı Hafta
  • Fi Maçı
  • Kadim Takımlar
  • Cemiyet Haberleri
  • Malumat Saha
CEMİYET HABERLERİ

Futbolun ‘Kara Kıta’daki Serüveni

Sezgin Rızaoğlu · Ocak 2013

10 Şubat 2013 tarihine kadar devam edecek olan 29. Afrika Uluslar Kupası vesilesiyle Kara Kıta’da geçmişten bugüne bir futbol yolculuğuna çıkalım.

“Yürüdüğüm yol boyunca kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim,” diye yazar Ernesto Che Guevara, devrim için gittiği Afrika ülkesi Kongo’dan ayrılırken. Devrimcinin, şairin yalnızlık kıtasıdır Afrika. Sadece elmas, petrol vb. için kapısı çalınır. Sonra kaderine yani açlığa, hastalığa ve savaşa terk edilir. Ama yıllar önce kapısını çalıp terk etmeyen de vardır. Adı futboldur.

İlk görüşte aşk

Afrika’nın futbol hikayesi bir bakıma sömürü tarihinin de hikayesidir. Resmi kayıtlara göre ilk tanışma 1850’de olur. Başrolde ise Britanya İmparatorluğu vardır. Koloniler, misyoner okulları ve demiryolu işçileri derken, futbol hızlıca tüm kıtaya yayılır. Bilinen ilk karşılaşmaysa 1862’de Cape Town’da oynanır. İngilizler yol alır da Fransızlar durur mu? Onlar da futbolu kuzeyden yani Cezayir’den kıtaya sokar. Böylece siyasi anlamda kıtayı ‘bölüşen’ İngilizler ve Fransızlar, futbolda da kıtayı paylaşır.

1903 yılında İngilizler tarafından Gana’da Cape Coast Excelsior ismiyle kıtanın ilk futbol kulübü kurulur. Dört yıl sonra yani 1907’de ise (ileride 20. yy’ın Afrika takımı seçilecek olan) Al Ahly takımı sahneye çıkar. Her ne kadar takım vatan sever Arap üniversite öğrencileri tarafında kurulsa da ilk başkanları bir İngilizdir, Mitchell Ince.

Kıtada sömürgeciliğin ilerlemesiyle futbol da ilerler. İlk oynanan oyun, İngilizler’in futboluna daha yakındır. Ama 1930 yılında İskoç futbol takımı Motherwell’in çıktığı Afrika turu, kıtaya yeni bir soluk getirir. Oynadığı pasa dayalı kolektif oyun büyük beğeni toplar. Sonrasında birçok yerel takım onların oyun tarzını benimser. Ulusal anlamda ise Mısır, 1934’te Afrika adına Dünya Kupası’na davet edilir ve böylece kupaya katılan ilk Afrika ülkesi olur. Ancak Macaristan’a 4-2 kaybederler. Üstelik 2-0’dan 2-3 yapmış ama 3. golleri ofsayt gerekçesiyle sayılmamıştır.

Modernizasyon yılları

40’lı yılların ikinci yarısıyla birlikte dünya gibi Afrika da yeni bir yola giriyordur. Milliyetçilik akımları yavaş yavaş oluşurken, futbol da bu değişimden nasibini alır. Birçok kulüp sömürgecilerin kurduğu takımlara karşı bir nevi bağımsızlık mücadelesi verir. Aynı yıllarda futbol organizasyonları da kıtada düzenlenmeye başlar. 1950 yılında koloniciliği destekleyen Avrupalılar, kıtanın ilk uluslararası kulüp turnuvasını düzenler. Belçika Kongosu ile Güney Afrika kulüpleri karşı karşıya gelir. Üstelik -Afrika’yı ziyaret eden diğer kıta takımları ve özellikle Fransız antrenörlerin de desteğiyle- kıtada kısa paslı ve adam markajlı futbol ağır basmaya başlar. Artık dripling’in yerini taktik almıştır.

1957 ise ilk kez Afrika Uluslar Kupası organize edilir. Sudan’da düzenlenen bu turnuvaya yalnızca 4 takım katılır. Güney Afrika, o dönemki apartheid (ırk ayrımcılığı) politikası yüzünden turnuvadan ihraç edilir. Ve ilk kupayı Mısır kazanır.

Demokrasi geliyor

60’lı ve 70’li yıllarda birçok Afrika ülkesinin bağımsızlığını kazanmasıyla dünya futbolu da değişime gider. Avrupalılar’ın ve Güney Amerikalılar’ın hegemonyasındaki FIFA içerisinde yavaş yavaş Afrikalılar’ın sesi yükselir. Örneğin, uyguladığı ırkçı politika nedeniyle Güney Afrika yıllarca Dünya Kupası’ndan men edilir. Bunda diğer Afrika ülkelerinin tutumu önemli paya sahiptir. Bağımsızlık hareketleriyle kazanılan özgüven artık Kara Kıta’nın futboluna da yansıyordur. Takımlar daha yaratıcı, daha sert oynamaya başlar.  Bu değişim yavaş yavaş meyvelerini verir ve Avrupa kulüpleri Afrikalı futbolcuları transfer etmeye başlar. 1967’de, Nijerya’daki iç savaşa ‘kral’ Pele’nin ziyareti için 2 günlük ara verilir. Futbol bir kez daha savaş karşısında zafer kazanıyordur. 1970’te ise Kara Kıta ilk kez kendi kralını seçer, Malili Salif Keita’ya yılın Afrika’lı futbolcusu ünvanı verilir. 1978’e gelindiğinde Tunus, Meksika’yı 3-1 yenerek Dünya Kupası’nda maç kazanan ilk Afrikalı takım oluyordur.

Futboldaki duvar yıkılıyor

80’ler ve 90’larla birlikte artık Afrika futbolu sahneye çıkar. Dünya Kupaları’nda Cezayir ve Kamerun’un, Olimpiyatlar’da ise Nijerya’nın başarıları Afrika’nın iyiden iyiye futbolda söz sahibi olmasını sağlar. Özellikle 1982 Dünya Kupası’nda oynanan Almanya-Avusturya maçı Afrika’nın kaderini değiştirir. İki takımın imza attığı meşhur top çevirme muhabbetiyle Cezayir gruptan çıkamaz ve bu durum Kara Kıta’yı daha da hırslandırır. Ardından Kamerun ve Senegal’in çeyrek finalle sonuçlanan başarıları gelir. Nihayetinde 2010 yılında Afrika, Dünya Kupası’na evsahiliği yapar ve futbolda elini güçlendirir.

Bir Afrika atasözü der ki: “Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız.“ Artık Aslanlar’ın ağzından kendi hikayelerini dinlemeye hazır mısınız?

 

 

 

PaylaşShare on Facebook0Share on Google+0Share on LinkedIn0Email this to someonePin on Pinterest0Share on Tumblr0Print this page
1982 Dünya Kupası7. SayıAfrika Özel SayısıAfrika Uluslar KupasıAfrika ve futbolAl AhlyCape Coast ExcelsiorCape TownCezayirMısırTunus
Share Tweet
sezgin@topraksaha.net'

Sezgin Rızaoğlu

Eski Sayılardan

  • CEMİYET HABERLERİ

    Hörburger İkizleri

    Mayıs 2020
  • CEMİYET HABERLERİ

    Roma’dan Sevgilerle…

    Haziran 2019
  • CEMİYET HABERLERİ

    Kupa’nın Hikayeleri

    Haziran 2019

REKLAM

REKLAM

ESKİ SAYILAR

TAKVİM-İ MAZİ

TAKVİM-İ MAZİ

@topraksaha_net

  • Şuan için bu twitter hesabının RSS beslemesi yüklenemez durumda.

Twitter'da @topraksaha_net Takip Et.

  • Anasayfa
  • İletişim

Toprak Saha © 2017. Tüm Hakları Saklıdır.