Genç bir futbol severin hayatından, Japonya’dan gerçek bir hikaye…
2005’te okulunu değiştirdi genç Misaki Murakami.
Rikuzentakat adında küçük ama şirin bir kıyı kasabasına taşındı, ailesiyle.
Futbolu seviyordu.
Öyle ki taşınırken eski okulundan arkadaşları ve öğretmeni
top almışlardı ona, ‘hoşçakal hediyesi’ olarak.
Hemen üzerine eski okulunun adını yazdı,
yeni evinde, yeni odasında yatağının başucuna koydu topu.
Futbolu seviyordu.
On altı yaşına geldi genç Misaki. Hayalleri vardı, arkadaşlarıyla eğleniyordu.
Ta ki takvimler 21 Mart’ı, saatler on dört elli sekizi gösterene kadar.
Dokuz şiddetinde sallandı ‘’o an’’ Misaki. Japonya sallandı.
Daha bitmemişti çilesi, depremin hemen ardından okyanus şahlandı,
tsunami kasabasını dövdü durdu.
Genç Misaki’nin evi gibi hayalleri de altüst oldu.
Ailesi dışında sahip olduğu her şeyini kaybetti o gün.
Başucundaki futbol topunu da.
Futbolu seviyordu genç Misaki.
Aradan on bir ay geçti.
Bir haber aldı, okyanusun karşı kıyısından.
Beş bin kilometre öteden.
Şaşırdı. Şaşırdı çünkü; üzerinde kendi adı yazılı futbol topu bulunmuştu.
Kimsenin aklına gelmezdi o topun Alaska’ya kadar gideceği.
Futbolu seviyordu genç Misaki.
O andan günler önce David adında bir adam, Alaska kıyılarında yürüyüşe çıkmıştı.
Yürürken, kıyıya vurmuş bir futbol topu görmüştü.
Misaki’nin topuydu o, binlerce kilometre ötedeki Japonya’dan gelen.
Üşenmemişti David, topun üzerindeki yazıdan bulmuştu Misaki’yi.
Şanslıydı, çünkü karısı Japon asıllıydı.
Hemen haber verdi küçük çocuğa.
Futbolu seviyordu genç Misaki.
Ve hüzünle veda ettiği o futbol topuna sonunda kavuştu.
Ailesi dışında geçmişten ona kalan o tek şeye.
Çünkü David ve karısı uçağa atlayıp bizzat teslim etti o topu.
O gün, o an-ı şahanede futbolu daha çok sevmeye başladı genç Misaki.
NOT:
David, sahilde bir voleybol topu da buldu o gün.
Ama sahibini, yıllar geçse de, hala bulamadı.