70’lerin ikinci yarısından itibaren Maracana’nın mahşeri kalabalığını ayağa kaldıran Zico’nun performansına kayıtsız kalmayanlar arasında ünlü bir müzisyen de vardı.
Brezilya’nın yetiştirdiği en önemli oyun yazarlarından Nelson Rodrigues, 1950 Dünya Kupası Finali’nde Maracana’da yaşanan hayal kırıklığını, “Bizim Hiroşima’mız” olarak nitelemişti. 7 Mart 1976 günü sahne yine Maracana’ydı. Nelson Rodrigues adına düzenlenen kupanın başrolü ise kırmızı-siyahlı 10 numarayı taşıyan Zico olacaktı…
Uzun süredir onu destekleyenlerin beklediği patlamayı yapmış, 1975’teki Rio Ligi’nde 30 golle krallık tahtına kurulmuştu. 1976 kariyerinin dönüm noktasıydı belki de. Önce Gavea’da (Flamengo’nun antrenman sahası ve kulübün bulunduğu muhit), sonra da Maracana ve Brezilya’nın tüm statlarında sunduğu resitaller sonucunda 76 Şubat’ında milli takıma yükselmişti nihayet. 1974 Dünya Kupası’nda bekleneni veremeyen Brezilya, Brandao önderliğinde yeni bir ekip yaratma amacındaydı ve Flamengo’nun 10 numarası Zico, yeni kahraman olmak için en iddialı namzetti. İlk kurbanı Uruguay’dı. 25 Şubat 1976’da Montevideo’da oynanan maçta Brezilya, 2-1’lik skorla 26 yıl evvel sahasında yaşadığı hezimetin skorunu lehine tekrarlamış, ilk maçına çıkan Zico da tek golle galibiyete tuzunu katmıştı. İki gün sonra Güney Amerika’nın en büyük rekabetinin sahnelendiği Brezilya-Arjantin karşılaşmalarına bir yenisi daha ekleniyordu. Ezeli rakipleri karşı karşıya getiren Copa Roca’nın Buenos Aires’teki ilk maçında, 2-1’lik galibiyete yine golüyle katkıyı veriyordu bizim 10 numara. Milli seans sonuçlanmış, Flamengo mesaisi başlamıştı. Sırada yine özel bir kupa ve özel bir rakip vardı. Nelson Rodrigues Kupası’nda Flamengo ile Fluminese, 87 bin seyircinin karşısına çıkıyordu. Mekân, Brezilyalıların top mabedi Maracana’ydı. Zico’nun Flamengo’su ile sağ beklerin kralı Carlos Alberto’nun Fluminese’sinin mücadelesi başlayacaktı…
Maracana’daki kalabalığın içerisinde bir süper yetenek daha vardı; Jorge Ben Jor. Etiyopyalı bir annenin çocuğu olan Brezilyalı müzisyen, küçük yaşlarda annesinin hediye ettiği gitarla dahilik turlarına başlamış, 60’lardaki profesyonel kariyerini 70’li yıllarda bambaşka boyutlara ulaştırmıştı. Yerel samba motiflerini, funk ve rock ezgileriyle harmanlayan Jorge, Brezilya misali ‘Anadolu Rock’ ile ülke sınırları dışında da adını duyurmaya başlıyordu. 7 Mart 1976’daki Maracana ziyareti ise en az müzik kadar tutkun olduğu Flamengo’yu izlemek içindi. İyi bir taraftar olan Jorge Ben Jor, Zico’nun yeşil saha resitaline tanık olmak adına 87 bin kişi arasında yerini almıştı…
Carlos Benevenuto’nun çalıştırdığı Flamengo ile Fenerbahçe’den yeni ayrılan ve Türkiye’deki Brezilya hayranlığı için hatırı sayılır tohumlar serpiştiren Didi’nin Fluminese’si arasındaki maç hızlı başladı. Beklenen adam Zico, 14. dakikada sahneye çıkmış ve Gavea’lıları sevince boğmuştu. Esas gösteri henüz başlamamıştı. İlk yarı 1-0 sonuçlandı. İkinci yarıda ise sahne sırası ‘kurt’ bek Carlos Alberto’nundu. 50. dakikadaki penaltısıyla beraberliği getirdi Fluminese’ye. Dakikalar 65’i gösterdiğinde, Nelson Rodrigues ve birçok Brezilyalı için adı hüsranla anılan Maracan Stadyumu, tarihi bir başka ana konu olmaya başlayacaktı. 15 dakikada tam üç gol atan Zico, seyircisini havaya zıplatırken, ’10 Diyarı’ Brezilya’nın en büyüğü olma yolunda koca bir adım daha atmıştı. Flamengo, eyalet şampiyonluğuna ulaşacak olan Fluminese’yi 4-1’le geçerek, Nelson Rodrigues Kupası’nı Gavea’ya götürüyordu.
Soyunma odasında belki de sıradan bir kutlama yapılacaktı ki, Jorge Ben yolunu koridorlara düşürüp içeri daldı; maçın kahramanına bir hediyesi vardı. Zico’nun şutlarını, driplinglerini ve Brezilyalıların 10 numaralara pek yakıştıramadığı dayanıklılığını övüyordu Jorge Ben Jor. Hem de kendi uzmanlığıyla, müzikle. Camisa 10 de Gavea (Gavea’nın 10 Numarası) adını taşıyan ‘oynak’ şarkı, albüme de girecekti. Hem de icracısı Jorge Ben gibi annesine çok şey borçlu olan Zico’nun validesi Matilde’ye adanmış halde. Şarkının yer aldığı African Brasil albümü, Umbabarauma ve Meus Filho Meu Tesouro gibi şarkılarla futbola göndermeler yapan bir çalışmaydı. Jorge Ben’in kariyerinin mihenk taşlarından kabul edilen albüm, Rolling Stones’ta dahi kendisine yer bulacaktı. Zico ise 63 golle tamamladığı 1976 yılında, ‘Güney Amerika’da Yılın Futbolcusu’ sıralamasında efsane Şilili libero Elias Figuero’nun ardından ikinciliği elde ederek yükselişinin sinyallerini veriyordu. Ertesi yıl, daha sonra üç kez kazanacağı ödüle ilk kez ulaştı ve Brezilya Milli Takımı ile Flamengo’nun saha içindeki ilham kaynağı olarak Jorge Ben’in övgülerinin hakkını verircesine bir kariyere imza atarak unutulmaz kaybeden ’82 Brezilya’nın da 10 numarası olmayı başaracaktı.