-Bir Sezgin Rızaoğlu yazısı-
Şiddet dolu sokaklarda oynanan futbol, sonrasındaki Ada yolculuğu ve bu yolculuğun tesirinde ortaya çıkan bir Indie rock grubu: Kaiser Chiefs.
Bir sonbahar günü, İngiltere’nin Leeds kentiydi… Yağmur çakıl taneleri gibi sekiyordu yerden.
Genç Ricky, otobüs durağına kendini zor atmış, yağmurun dinmesini bekliyordu. Oysa yağmur her şeye inat durmadan yağıyordu… Ada’nın çoğu yerinde, yılın her mevsimi olduğu gibi…
Birden bir araba durdu durağın önünde. Camı hafifçe aralandı. İçeriden bir ses seslendi genç Ricky’e…
“Atla, gideceğin yere bırakayım…”
Ricky bu teklife o kadar çok sevinmişti ki; içinde kim olduğunu bile fark etmeden hemen atladı arabaya…
Tam koltuğa oturduğunda şaşkın bir ifade büründü yüzünde.
“Ama siz…”
Direksiyonun başında Lucas Radebe vardı. Şehrin medar-ı iftiharı Leeds United futbol takımının defans oyuncusu Radebe.
Genç adama gülümsedi Radebe. Ricky ise hayranlıkla ona bakıyordu. Kafasının içinde onunla ilgili bilgiler dolaşmaya başladı. Daha geçen sezon UEFA Kupası üçüncü turunda Spartak Moskova karşısında son dakikalarda attığı o gol aklına geldi. Turu Leeds United’a getiren gol… Sonrasında takım yarı finale kadar çıkmış ama orada bir Türk takımına elenmişti. Bir de Radebe’nin Güney Afrikalı olduğunu hatırladı Ricky. Hatta Leeds United’a transfer olduğunda onun hayat hikayesini okumuştu gazetelerde. Gençliğinde bir gün, kardeşleriyle alışveriş yaparken, bir silah sesi duymuştu. Şaşkın ifadelerle sesin geldiği yönü bulmaya çalışırken sırtında bir ağrı hissetmiş, kendi kanını gördüğünde paniklemişti. Hemen hastaneye götürülen Radebe, olayı hafif bir şekilde atlatmıştı. Sonrasında ailesi onun ve kardeşlerinin Apartheid rejimi sırasında şiddetin kol gezdiği sokaklardan uzak durması için görece daha az tehlikeli başka bir şehre taşınmış, onu da futbola sarılması için teşvik etmişti. Nitekim o da ülkenin en büyük takımlarından birinde futbol oynamaya başlamıştı.
“Güney Afrika’da oynadığınız takımın adı neydi?”
“Kaizer Chiefs” diye cevap verdi Radebe.
Ricky takımın ismini sevmişti.
“İlginç bir ismi varmış takımın. Bir hikayesi var mı?”
“Kaizer ‘Chincha Guluva’ Motaung’ adını hiç duydun mu?” diye soruya soruyla cevap verdi Radebe.
Genç Ricky, hafifçe başını salladı. Sonrasında Radebe anlatmaya devam etti.
“Kaizer Motaung, benim gibi Güney Afrikalı bir futbolcuydu. Yıllarca ülkemizin en büyük takımlarından biri olan Orlando Pirates’te top oynadı. Hatta takımın ilk formasını daha 16 yaşında giydi. Sonrasında Amerika macerası başladı Kaizer’in… Kuzey Amerika Futbol Ligi takımlarından Atlanta Chiefs’e transfer oldu. Başarılı üç sezonun ardından ülkesine geri döndü. Babası o yıllarda ona hep Orlando Pirates’in artık vasat bir takım olduğunu söylüyordu. Sonunda Kaizer, bir takım kurmaya karar verdi. Amerika’da futbol oynadığı Atlanta Chiefs’ten esinlenerek 1970 yılında Kaizer Chiefs’i kurdu. Tabii anlayacağın gibi kendi adını da verdi takıma…”
Pür dikkat onu dinleyen Ricky hemen araya girdi.
“Ee Orlando Pirates’ten bir tepki gelmedi mi?”
“Başlarda bir tepki yoktu bildiğim kadarıyla ama tabii takımın ilk yılları zorlu zamanlarıydı. Zamanla Orlando ile tertip edilen maçlar ve çıkan ilginç kavgalar iki tarafı da yaraladı. En çok da kulübün kurucusu Kaizer Motaung’ı… Hatta kısa süreliğine takımı bırakıp, Amerika’ya, Denver Dynamos’a gitti ve orada futbol oynamaya başladı. Ama yakın arkadaşları takıma sahip çıktılar ve takımı yaşatırlar. Zaten o yıllarda takımın kurulduğu bölge olan Soweto’daki protestolar ve akabindeki olaylar bu işleri de gölgede bırakır. Sonrasında Kaizer Moutang da ülkeye geri döner ve takımın başına geçer. Hala günümüzde takımın başkanıdır. Zaten onun geri dönüşüyle birlikte takım, zamanla başarılı olmaya başlar. En önemlisi de fakir ve hükümetin politikaları karşısında ezilen bölgenin sesi olur. Ben de Kaizer Chiefs ile 1989 yılında tanıştım. Buradaki yıllarımı saymazsak, en güzel zamanlarımdı o takımda geçirdiğim beş sezon. “
Ricky, Radebe’nin anlattıklarından sonra Kaizer Chiefs takımına daha çok ilgi duymaya başladı. Aklında birçok soru vardı…
“Sizin de bildiğiniz gibi Leeds United’a biz ‘Tavuskuşları” deriz. Peki Kaizer Chiefs’in de bir lakabı var mı?”
Radebe, hiçbir zaman anlam verememişti Leeds’e neden “Tavuskuşu” denildiğini… Yine aklından o “neden” sorusunu geçirdi. Ardından bir gülümseme belirdi dudaklarında.
“Olmaz mı… Biz Kaizer Chiefs’e ‘Amakhosi’ deriz. Amakhosi, yerel dilimizde “Şefler” (Chiefs) anlamına gelir. Bizim için ‘Amakhosi’nin anlamı büyüktür. “
Amakhosi… İlginç bir kelime diye aklından geçirdi Ricky. Ama Kaizer Chiefs daha güzel diye iç sesine bir yenisini ekledi.
“Sonra ne oldu? Yani başarıları, kazandığı kupalar…”
“İlk şampiyonluk, yanlış hatırlamıyorsam 1975 yılında geldi. Takım şampiyonlukları dışında tam bir kupa takımıydı. Sayısız kupalar kazandı. Hatta kazandık… Aslında Güney Afrika’da gerçek anlamda futbol ligi 90’lı yıllarda kuruldu. Bu işin başını da Kaizer Moutang yönetimindeki Kaizer Chiefs ve ezeli rakibimiz Orlando Pirates çekti. Ama en büyük başarıda geçen sene geldi; Afrika şampiyonluğu…”
Sert bir yağmur damlası düştü Ricky’in suratına… Damlanın nereden geldiğini anlayamadı. Şöyle bir etrafına baktı. Duraktaydı hala… Peki az önceki neydi diye geçirdi içinden…
Sonra kolundaki saatini şöyle bir sildi. “Ooo çok geç kaldım stüdyoya…” diye aklından geçirdi. Sonra bir cümle çıktı ağzından:
“Kaizer Chiefs’ten güzel müzik grubu ismi olurmuş.”
NOT: 2000 yılında Leedsli 5 genç (Nick Hodgson, Nick Baines, Simon Rix, Andrew White ve Ricky Wilson) Parva adında bir müzik grubu kurar. Başlıca esin kaynakları 1970 ve 1980’lerin New Wave ve punk rock müziğidir. Aynı yıl “22” adında bir albüm çıkarırlar. 2003 yılında ise grup, adını Kaiser Chiefs olarak değiştirir. Bu isim değişikliğinin altında Leeds United’ta oynayan Güney Afrikalı oyuncu Radebe’ye duyulan hayranlık vardır. Kaiser Chiefs de Radebe’nin Güney Afrika’da futbol oynadığı takımı, Kaizer Chiefs’in İngilizce aksanlı söylenişiydi. Hatta grup birkaç sefer Radebe ile biraraya gelir ve Radebe onları Güney Afrika’da ağırlar.
Grup, Kaiser Chiefs adı altında sırasıyla Employment (2005), Yours Truly, Angry Mob (2007), Off with Their Heads (2008), The Future Is Medieval (2011), Souvenir: The Singles 2004–2012 (2012) ve Education, Education, Education & War (2014) albümlerini çıkarır. Employment albümleri onlara büyük bir ticari başarı getirerek 3 milyondan fazla satmıştır. Kendilerine aralarında en iyi grup ödülü de yer alan üç Brit Ödülü , en iyi albüm dalında NME Ödülü kazandırmıştır. “I Predict A Riot” parçaları İngiliz müzik listelerinde 9 numaraya kadar yükselmiştir, 2007 yılında ise “Ruby” isimli şarkıları listelerde 1 numaraya kadar çıkmıştır.