Toprak Saha – Aylık retro futbol e-mecmuası
  • Zat-ı Muhteremler
  • An-ı Şahaneler
  • Yad-ı Hafta
  • Fi Maçı
  • Kadim Takımlar
  • Cemiyet Haberleri
  • Malumat Saha
ZAT-I MUHTEREMLER

Sessiz İtalyan

Toprak Saha · Ekim 2013

– Batu ANADOLU yazısı-

Fatih Terim’in Galatasaray’ı çalıştırırken Milli Takım’ı Dünya Kupası’na götürme hedefi çok tartışıldı ve Terim sarı kırmızılılardan ayrıldı. Ama altmış yıl önce, işini sessizce yapan bir İtalyan bu görevi başarıyla gerçekleştirmişti.

Henüz ilkokul çağındayken İstanbul’da geçirdiğim yaz aylarını hala unutamam. Akşam saatlerine kadar apartman bahçesinde oynadığımız oyunlar, bilgisayarın ve televizyonun iyice hayatımıza girmesine rağmen her şeyin aileyle ya da arkadaşlarla beraber yapılması o günleri özel kılar. Futbol sevgisinin benliğime sızması da bu dönemde gerçekleşir. Belki de en çok sarı kapaklı o “Dünya Kupası” kitabı sayesinde.

İşte o kitabın benim için en şaşırtıcı öykülerindendir: Türkiye 1954’te Dünya Kupası’na gider. Üstelik elemelerde İspanya’yı; Franko isimli bir çocuk sayesinde, “kurayla kupaya giden ilk takım” unvanıyla devirmişlerdir ama Lefter’in, Burhan’ın, Turgay’ın yer aldığı takımın bir eksikliği var gibidir. Sanki takım kendi kendine turnuvaya gitmiştir, bir antrenörü yoktur ya da Birhan Keskin’in şiiri gibi “varla yok arasındadır”. Kayıp kişinin Sandro Puppo isimli bir İtalyan olduğunu öğrenince biraz da Vittorio Pozzo’nun fotoğrafları yüzünden gözümün önüne beyaz saçlı, tıknaz bir adam gelmiştir. Halbuki gerçek çok daha farklıdır.

1918’de Piacenza’da dünyaya gözlerini açan Puppo, sanatçı babası sayesinde küçük yaşta kendisini Çin’de bulur. “İlim Çin’de de olsa gidip alınız” sözünü dikkate alarak buradaki İngilizlerden futbol ilmini öğrenmeye başlar. 15’inde İtalya’ya dönünce Piacenza’da başladığı futbol kariyeri onu 1936’da Berlin’de düzenlenen Yaz Olimpiyatları nedeniyle Milli Takım’a taşır. Elde edilen altın madalyadan 16 yıl sonra ay yıldızlıların başında Helsinki Olimpiyatları’na çıktığında Serie A ve kupa şampiyonlukları kazanmış, Serie C’de teknik direktörlük yapmış ve en önemlisi; belki de İkinci Dünya Savaşı günlerinin etkisiyle olgun ve sessiz bir kişiliğe sahip bir insan haline gelmiştir.

1952 Olimpiyatları’nın ilk maçında Hollanda Antilleri karşısında kulübeye geçtiğinde sadece 36 yaşındadır. 2-1’lik galibiyet, çeyrek finalde Macaristan maçında alınan hezimetle gölgede kalsa da Puppo bir şansı daha hak eder. 1954 Dünya Kupası’na gitmek için önümüzdeki tek engel güçlü İspanya’dır. İlk maçta alınan 4-1’lik mağlubiyet pek şaşırtıcı gelmez. Hatta kafile lideri Necmettin Önder, “İspanya bizden 3-4 gömlek üstün” diyerek malumu ilan eder. Sessiz İtalyan ise pes etmez. Hücumda oynamaktan sürekli şikayet eden Kubala’nın uyumsuzluğundan faydalanarak İspanya hücumunu durdururken Burhan ile skora gitmeyi başarır. Bu maçtan üç gün sonra ise Roma’da bahsi geçen kura sonucu takımı Dünya Kupası’na taşır.

Fakat İsviçre’deki turnuvada Puppo için işler pek iyi gitmez. Kupayı alacak olan Federal Almanya’ya karşı alınan mağlubiyet sonrası bavullarını hazırlayıp eve dönmeyi bekleyen Güney Kore’yi mağlup etmek, pek etkileyici bulunmaz. Play-off maçında Federal Almanya’ya karşı alınan ikinci mağlubiyet Dünya Kupası macerasını erken sonlandırır. Beşiktaş ile yaşadığı lig üçüncülüğü de yöneticileri tatmin etmekten uzaktır. Puppo; kupa sonrası Venedik’e, ailesinin yanına gittiğinde basın tarafından kaçmakla suçlanır. Özellikle Doğan Koloğlu’nun kendisi hakkındaki “zayıf, çelimsiz, gözlüklü zat” sözleri de alaycı yaklaşımın bir örneğidir. Sonuç olarak İtalyan hoca Barselona’nın başına, Gündüz Kılıç ise Milli Takım’a geçiş yapar. Puppo’nun Katalan ekibinin başında yer almasının nedeni İspanya maçları mıdır bilinmez ama hocanın bir kuradan fazlasına ihtiyacı vardır. Bir sezonluk Katalonya macerası şerefli ikinciliklerle sonuçlanınca “ben daha ölmedim” dercesine Juventus’un yolunu tutar. Burada en çok ihtiyaç duyduğu şey olan “zaman” kendisine tanınsa da kurmak istediği yeni futbol sistemini bir türlü oturtamaz. İki yılın sonunda aldığı 12.’lik ve 7.’lik dereceleri ile siyah beyazlı ekibin tarihinin en kötü teknik direktörü unvanını alır.

1960-62 yılları arası tekrar Türkiye’ye döner. Çelimsiz zat biraz daha kilo almıştır ve alametifarikası olan gözlüklerinin ardında yeniden doğuşu umut etmektedir. 1962 Dünya Kupası yoluna Sovyetler Birliği taş duvarlar örerken 1966 elemeleri ise şerefli mağlubiyetler döneminin başlangıcına denk gelir. 1954’ün anılarıyla yaşayan yöneticiler futbolumuzun gerçeklerini görmekten kaçınırken Puppo “Ben sihirbaz değilim, zaman istiyorum” der. O zamanı bir daha elde edemeyecektir.

Takvimler 2013 yılını gösterirken sarı kapaklı Dünya Kupası kitabı yıpranmış bir biçimde kütüphanede, Milli Takım’ın Dünya Kupası’na gidip gidemeyeceğini bekliyor. Sayfalarında bu başarıyı gerçekleştirmiş olsa da bir türlü çevresi tarafından kabullenilmeyen sessiz bir İtalyan’ın öyküsünü gizlerken sormadan edemiyorum: “Puppo’nun başarısı tesadüf müydü yoksa gözlüklerin arkasında bir deha mı saklıydı?” Soruyu ona sormuş olsaydım belki sadece gülümserdi.

PaylaşShare on Facebook0Share on Google+0Share on LinkedIn0Email this to someonePin on Pinterest0Share on Tumblr0Print this page
15. SayıAlmanyaBarcelonaDünya Kupası Elemeleri Özel SayısıFatih TerimGüney KoreİspanyaİtalyaLefterSanro PuppoTürkiye
Share Tweet

Toprak Saha

Eski Sayılardan

  • ZAT-I MUHTEREMLER

    Yeniden Doğmak

    Mayıs 2020
  • ZAT-I MUHTEREMLER

    Evden Uzakta Olmak ve Topçuların George

    Mayıs 2020
  • ZAT-I MUHTEREMLER

    İkinci En İyi

    Haziran 2019

REKLAM

REKLAM

ESKİ SAYILAR

TAKVİM-İ MAZİ

TAKVİM-İ MAZİ

@topraksaha_net

  • Şuan için bu twitter hesabının RSS beslemesi yüklenemez durumda.

Twitter'da @topraksaha_net Takip Et.

  • Anasayfa
  • İletişim

Toprak Saha © 2017. Tüm Hakları Saklıdır.