Bölüm Sonu Canavarı

Sahaya çıktığında tek amacı Türkiye’nin galibiyeti için oynamaktı. Öyle bir oynadı ki, hem Dünya Kupası tarihine adını yazdırdı hem de Türk futbol tarihinde ele geçirilmesi güç bir unvan kazandı.

Almanya maçında Dünya Kupası’ndaki ilk Türkiye golünü ağlara gönderen Suat Mamat, futbol tarihindeki yerini almıştı. Kore maçının ilk yarım saatinde de mesaiye devam eden Galatasaraylı yıldız, iki golle daha yerini perçinlemişti. Suat’ın iki golünün arasında sahneye Anadolu yakasının efsanesi çıktı. Lefter Küçükandonyadis, muhteşem bir sol voleyle, değil Türk futbol tarihinin Dünya Kupası tarihinin en şık gollerinden birine imzasını kondurmuştu. Suat-Lefter ikilisi, yarım saatte durumu 3-0’a getirmişti bile. Sıra ona gelmişti…

Dakikalar 37’yi gösteriyordu. Güney Kore defansını sol taraftan yardı ve sol ayağının dışıyla sert bir vuruş yaptı. Durumu 4-0’a getirmekle kalmamış, kupada gol atan Türk futbolcular kervanına da dahil olmayı başarmıştı. İlk yarı bu skorla sonuçlanmıştı ama dördüncü golü atan Burhan Sargun, nam-ı diğer ‘Canavar Burhan’ için bu gol daha başlangıçtı. Soyunma odasına gidildiğinde G.Kore ve Türkiye arasında muvazenenin söz konusu olmadığı açıktı. Bir tarafta Basri, Suat, Lefter gibi futbol profesörleri, diğer tarafta ‘gözlüklü’ kaptan Park Kyu-chung vardı. Koreli futbolcular henüz profesyonel dahi olmamıştı. Tamam, Türkiye’de de profesyonel bir lig yoktu ve topçuluktan pek para kazanılmıyordu ama ay-yıldızlı formayı giyen isimlerin mesleğiydi futboldu. İlk yarı aslında galibi tebeyyün etmişti ama skor değişebilirdi. Kupa tarihindeki ilk galibiyeti garantileseler de maç henüz bitmemişti. Cenevre’nin meşhur stadyumu Charmilles’te ikinci yarı için takımlar sahadaydı. Türk futbol tarihine geçmesi için 25 dakika vardı…

64. dakikada ceza sahasına mutad dalışlarından birisini yaptı. ‘Canavar’ lakabının sebebi de bu değil miydi zaten. Haydarpaşa Lisesi müdür muavini Ferhat Bey, hızlı ve korkusuz oyunu nedeniyle genç Burhan’a bu lakabı vermişti. 64. dakikada yaptığı bu korkusuz dalış, şık bir voleyle noktalanmış ve maçı 5-0’a getirmişti. Burhan da maçtaki ikinci golüne muvaffak olmuştu bir yandan. Ama bununla yetinmedi Canavar Burhan. İkinci golünden altı dakika sonra Güney Kore savunmasının acemiliği sebebiyle bir türlü uzaklaştıramadığı Türkiye hücumunda, top onun ayağında kaldı. Yine imza şutlarından olan şık dış vuruşunu yaptı Burhan Sargun. Top, Hong Dook Jong’un koruduğu kalenin sağ direğine çarparak ağlarla kavuştu. Bu vuslat, Canavar Burhan’ın Türk futbol tarihindeki yerini perçinleyecekti. Hatta Türk futbolunla kalmayıp, Dünya Kupası tarihine de geçecekti.  Yedi farklı oyuncudan gelen tam sekiz hat-trick ile üçlemesi en bol kupa olan 1954 Dünya Kupası’nda, bu yedi oyuncu arasında ‘Canavar’ Burhan da vardı artık. Bunu başaran ilk Türk futbolcu olarak da tarihe kocaman bir imza atıyordu. Elemelerde İspanya’ya attığı golle, Dünya Kupası kapısına ayağını sokan ve eşleşmeyi üçüncü maça taşıyan ‘Canavar’ yine yapıyordu yapacağını.

Belki de ilk golünde, sıtmayla boğuştuğu kariyerinin bidayeti ve Beşiktaş’ta çıktığı deneme maçını hatırladı. İkincisinde Fenerbahçe’de gerçekleştirilen Islahat sonucu gençleştirilen takıma adım atışı. Son golünde ise sarı-lacivertli forma ile yaşadığı şampiyonluklar ve attığı goller… Ya da Fenerbahçe Stadı’nın tahta tribünlerinin altında yattığı ilk sarı-lacivert günleri aklından çıkmadı her gol sonrası. Her ne olursa olsun tarihe geçmişti. Erol Keskin’in keskin bir dönüşle attığı şut sonucunda durumu 7-0’a getiren şık golü bile Burhan Sargun’un hat-trick’i kadar etkileyici olmamıştı. Ve biz yıllar geçtikçe bu üçlemenin kıymetini daha da iyi anlar olduk. Türk futbolunun son yıllardaki gidişatı ve Dünya Kupası’na katılma hususundaki beceriksizliği, Burhan Sargun’un başarısının tekrarlanmasını iyiden iyiye zorlaştırdı. Bizim kuşağın stres kavramını ilk yaşadığı anlar olan, bölüm sonu canavarını alt etmekten de zor artık bir Türk futbolcunun ‘Canavar’ Burhan’ın unvanına şürekâ olması.

Burhan Sargun başta olmak üzere Türkiye’ye ilk Dünya Kupası heyecanını yaşatan 1954 İsviçre’deki bütün futbolcuları saygıyla anıyorum…

Paylaş00000